Farzet ki ölüm ansızın kapıyı çaldı
aldı bu canı götürdü senden uzaklara,
Farzet ki ölüm ansızın kapıyı çaldı Aldı bu canı götürdü senden uzaklara,
Ten kokusu uzaklaştı burnumun ucundan
ipekten bir yumuşaklık artık yok parmaklarımın ucunda
hayalmiş dersin bütün yaşadıklarımıza
su sesi gibi gelir kulağına ölüm çığlıkları
ulu'sun boş ver köpeği, görsün canımı almaya gelen arzail'i
leylaklar arasına gömün beni dillerden yükselen ölüm çığlıklarıyla
taşar gözlerinden göz yaşı damlaları sessiz bir uğultuyla
alır götürür bir çift omuz beni kara tabutun içinde
ne çare gelir ki elden ölüm meleğine karşı
maziye gömün beni kara taoprakta yalnız bırakmayınız beni
eskiden bu diyarda böyle bir aşık yaşardı diye anarsınız ismimi
halen soğumamış bedenime bırakın bütün sıcaklığıyla sevginizi
mavi bir yolculuk isterken, kara bir toprağa yolcu gitti dersiniz
esir düşmüştür bir kara toprağa, bir de beyaz kefene
tutunamadı hayata her ölümlü gibi o da öldü derseniz ölüm yolculuğunda
Kadir Yetik